Dicts.info 

English to Turkish dictionary / İngilizce - Türkçe Sözlük

    Look up:      



good


good  büyük, cömert, dolgun, doğru, doğruluk, fayda, faydalı, güvenilir, güzel, hasenat, hayır, hayırlı, hoş, hünerli, itaatli, iyi, iyilik, kerim, menfaat, muteber, mükemmel, münasip, neredeyse, salâh, sağlam, sağlamlaştırmak, sıhhatli, uslu, uygun, yarar, yerinde, çok, şerefli

goodly   güzel
goodness   cömertlik, erdem, fazilet, güzellik, keşke, mükemmellik
goodnothing   işe yaramaz
goods   kumaş
goodwill   hüsnüniyet, iyi niyet saygınlık, neşe
goody   bonbon

good morning günaydın; iyi sabahlar
good night iyi geceler
good iyi
good day iyi günler
good evening iyi akşamlar
good afternoon tünaydın; iyi öğlenler; iyi günler
good luck iyi şanslar
goodbye güle güle; hoşça kalın; Allah'a ısmarladık
goods mal
davulun sesi uzaktan hoş gelir<!-- a big drum sounds good only from afar --> the grass is always greener on the other side




Privacy policy   Disclaimer   Terms of use  
Copyright © 2003-2024 Dicts.info.